İcra hukuku, borcunu ödeyemeyen borçlunun borcunun, alacaklının talebi üzerine, devlet zoruyla taşınır ve taşınmaz varlıklarına el konarak karşılanmasını konu alan hukuk dalıdır.
Silinmez Hukuk Bürosu olarak icra ve iflas hukuku alanında sunduğumuz hizmetlerde, borçlunun borcunu ödeyememesi durumunda alacaklının talebiyle devletin zorlayıcı müdahalesiyle taşınır ve taşınmaz varlıklarına el konulması süreçlerini titizlikle yönetmekteyiz. İcra hukuku; şahıslar ve ticari işletmelerin çek, senet, poliçe, kredi gibi çeşitli kaynaklardan doğan alacaklarının, kanuni yollarla tahsil edilmesini esas alır. Her ne kadar icra hukuku genel anlamda para tahsiline odaklansa da; taşınmazların tahliyesi, taşınır teslimi, belirli işlerin yapılması veya yapılmaması, irtifak hakkıyla ilgili ilamların icrası, hatta çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişkinin kurulması gibi konuları da kapsamına almaktadır.
Öte yandan, İflas Hukuku; borçlarını ödeyemeyen kişi veya kuruluşların, borçlarının tamamından veya bir kısmından kurtulabilmek adına başvurdukları yasal bir süreçtir. İflas, çoğu yargı bölgesinde borçlu tarafından başlatılan mahkeme süreciyle yürütülmekte olup, borçlunun sahip olabileceği tek yasal statü olarak değerlendirilmemelidir.
İcra ve İflas Hukukunun Farkları Nedir?
Cüz-i icra olarak da adlandırılan icra hukuku, borçlunun malvarlığının belirli bir kısmı üzerinden, birden fazla alacaklıya karşı yükümlülüklerini düzenlerken; iflas hukuku, borçlunun tüm malvarlığı ile bütün alacaklara karşı genel sorumluluğu üzerinden işlemektedir. İflas, hem mal varlığı hem de alacaklılar açısından külliyet arz eder ve yalnızca tacirler için uygulanırken, icra hukuku tüm borç ilişkilerini kapsayacak şekilde geniş bir çerçevede ele alınmaktadır.